Kitap Dünyam 'da Ara

4 Nisan 2017 Salı

Evliya Çelebi İstanbul-1

17 Kasım 2016 Perşembe

1984 - George Orwell

Eser Adı: 1984 (Bin Dokuz Yüz Seksen Dört)
Yazar : George Orwell
Tür : Roman, distopya
Yayınevi: Can
Sayfa :352
Ek özellik: Le Monde'un Yüzyılın 100 Kitabı listesi

Açıklama : 
Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.


Yorum : 
Kesinlikle ve kesinlikle okunmalı. Otoriter-totaliter bir düzene doğru giden şu dünyamızdan çok şey bulacaksınız kitapta.
Örneğin şu cümleyi ve şu açıklamayı birlikte düşünün:
-Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu
-İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı: "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (sezgi-zeka / TDK) güveniyorum bu ülkede"

Çevirmenin yazısı ile mutlaka okunmalı, çok güzel özetlemiş olayları.

Distopya severler için 13 kitaplık bir listeyi de burada bulabilirsiniz: https://onedio.com/haber/hafizalardan-silinmeyen-15-distopik-kitap--492026

George Orwell ve Aldous Huxley'in distopyalarının bu karşılaştırmasına da mutlaka göz atmalısınız. Kitabı okudu iseniz bir özet olacak, okumadı iseniz okumaniz için bir teşvik. Ben bunu 1984 ü okudumadan önce gördüm. Yine bir Orwell kitabı Hayvan Çiftliği'ni okurken. Ozaman iki kitapta çok ilginç gelmişti. Halen Huxley okumuş değilim ama sırada :)

Karşılatırmanın özeti: Orwell nefret ettiklerimizin bizi bitireceğini Huxley ise sevdiklerimizin bizi bitireceğiniz söylüyor.
Benim fikrim: eğer düşünüyorum öyleyse varım diyenlerdensek nefret ettiklerimiz, benim yerime başkası düşünsün diyenlerdensek sevdiklerimiz bizi bitirecek. Ülkemiz de her iki cinste birey bulmak zor değil ama Huxley tarafı daha baskın sanki :(

Bu iki kitap okunduktan sonra Neil Postman'nın karşılaştırma kitabı da (Televizyon Öldüren Eğlence) okunacaklar listesine girmeyi hak ediyor. Bakalım bizim karşılaştırmamız mı Postman 'ın kimi :) Tabi bu kitabı okurken artık televizyon yerine internet demeliyiz sanki :(

Önemli Kavramlar:
  • Distopya, (anti-ütopya Yunanca dystopia) çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır. Distopik bir toplum otoriter - totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir. (kaynak)
  • Büyük birader (Big Brother): büyük birader sizi izliyor !
  • Düşünce Polisi: Ondan kaçış yoktur, eninde sonunda sizi yakalayacaktır.
  • Tele-ekran: Her kapalı alanda mutlaka bulunan ve hersaniye görüş alanındaki kişileri izleyen, dinleyen yada izlenmesine,  dinlenmesine olanak veren bir cihaz
  • Çiftdüşün: karşıt kavramlar bir arada kullanılarak kişinin bariz gerçeğe aykırı olanı kabul etmesi
  • Bellek Deliği: Oraya atılan herşey hiç olmamış gibidir. Hakkında kişilerin belleğinden başka hiç bir kanıt bulamazsınız. Hatta zamanla kişilerin belleğini de bulamayacaksınız.
  • Geçmişi değiştirmek: Geçmişe dair ne varsa (kitap,dergi,gazete,resim vs vs) hepsinin istenen şekilde güncellenmesidir. Böyleyec geçmişten değiştirilmiş bir şeye dair hiç bir kanıt bulunamaz. Herşey bellek deliğinden geçerek hiç olmamışa dönüşür. 

21 Ağustos 2016 Pazar

Hayvan Çiftliği-George Orwell

Eser adı -Yazar Adı
Eser Adı: Hayvan Çiftliği
Yazar : George Orwell
Tür : Roman
Yayınevi: Can
Sayfa : 152
Ek özellik:  

Açıklama : İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok 1984 adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki 'reel sosyalizm'in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir.
Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer albilecek kişilerdir.
Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.

Yorum :
Nasıl desem süper gerçekten. Kesinlikle okunmalı. Şimdiye kadar okumamış olmama üzüldüm doğrusu. Hiç sıkılmadan ve istekle okudum.

Kitap yurdu'nda bir yazar şöyle bir yorum yapmış, taşı tam gediğine koymuş:
Bütün kitaplar eşittir; ama bazı kitaplar öbürlerinden daha eşittir :D 
: Kelimeler kifayetsiz kalır hem nehir gibi akıcı hem okyanus gibi derin.  " aynen katılıyorum.

Yalnız kitabı buraya yazarken bir internet araştırması yapınca, kitaptaki karakterlerin temsillerini gördüm vikipedi'de.  Kitabı okumadan bu bölümü okumak ve ilgili kişileri biraz araştırmak daha zevkli bir okuma sağlar diye düşünüyorum.

Karakterler ve Karşılıkları (kaynak)
    • bay jones (beylik çiftliğin sahibi): çar ıı. nikolay
    • beylik çiftlik malikanesi: kremlin sarayı
    • koca reis (çiftlikteki saygın yaşlı erkek domuz): karl marx. (devrimin teorisini kurdu, ancak devrimi göremeden öldü)
    • napoleon (önder domuz): josef stalin. (devrimi diktatöryen bir rejime dönüştürdü)
    • snowball (napoleon'un silah arkadaşı domuz): troçki. (devrimin sürdürülebilirliğinin ancak dünyaya yayılırsa gerçekleşebileceğini savundu, stalin ve sempatizanlarıyla görüş ayrılıkları yüzünden sscb'den kovuldu ve öldürüldü)
    • domuzlar komitesi: halk komiserleri
    • squealer (domuzlar komitesinden): stalinist basın.
    • mollie (çiftlikteki rahatına düşkün kısrak): rus burjuvazisi.
    • moses (evcil kuzgun): din adamları.
    • benjamin (çiftlikteki yaşlı eşek): olayların sonucunu görebilen karamsar insanlar.
    • boxer (çiftlikteki güçlü araba atı): devrime inancını kaybetmeyen saf proleterya.
    • clover: (araba atı): proleterya.
    • koyunlar: cahil halk.
    • hayvan çiftliği: sscb
    • animalism: komünizm
    • köpekler: kgb
    • bay pilkington: winston churcill.
    • bay frederick: adolf hitler.
    • ağıl savaşı: ekim devrimi.
    • yeldeğirmeni savaşı: ıı. dünya savaşı
      Buradaki grafiklerde çok güzel resmetmiş olayları.
      notlar:
      • Yazarın Stalin ile ilgili ülkeyi terk etmediğini öğrenmesi ile kitapta, önder domuzun herkesin düştüğü yerde onun ayakta kaldığını belirten bir değişim yapması ilginç bir anektod.
      • Yazarın Hitler'in kavgam kitabını kullanarak radyo programı yapmak için savaş sırasında kitap telif hakkının başka bir ülke üzerinden ödenmesi de ilginç geldi bana. Bu konuda avrupa toplumu çok hakkaniyetli mi acaba? Takdir ettim.
      • Eğer bir yerde eleştirel sesler duymak istemiyorsanız, yaygara cinsinden çok ses çıkarak bir grup edinin.  Toplantılarda koyunların "iki ayak dört ayaktan iyidir" gibi öğretilmiş kalıp cümlelerle  bağrışması ve muhalif seslerin konuşmaya fırsat bulamamaları. 
      • "bütün hayvalar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir. " Kitabın özeti bir cümle olup, kitap okunmadan anlaşılamayacak bir cümle.
      • Snowball adlı domuz düşünen tek hayvandır ve diktatörlüklerde düşünenlere yer yoktur. Nitekim Napolyon onun hakkından gelir. Diğer taraftan, yönetiminiz boyunca kötü olayların sorumlusu olacak bir günah keçisi edinin. Burada Sanowball  çok iyi bir örnektir. Ayrıca neredeyse en baş iken günah keçisi haline getirilişi Napolyon'un çok büyük başarısıdır (!)
      • Liderin her güzel şeyin yapıcısı olduğunu sürekli söylemek de çok öenmlidir. ahyvanlar suyun tanının bile Napolyon sayesinde güzel olduğunu düşenebilecek kadar ileri gitmişlerdir mesala.
      • Çok önemli bir karakterde konuşması ve ikna gücü çok iyi olan, halkın arasında dolaşan birinin varlığıdır. Burada propogandacı Squealer adlı domuzdur.
      • Sonunda, çiflikteki diğer hayvanların yönetimdeki domuzların insanlara ne kadar benzediklerini gördükleri masa sahnesi çok süper. Hayvanlar ve insanları ayır eden dört ayak-iki ayak olayı bu sahnede çok can alıcı hale gelir. Zira masadaki domuzlar artık iki ayak üzerinde yürümeye başlarlar.
      • 7 emirin gün gün değişiminden aklımda kalanlar: 
        • hiç bir hayvan yatakta yatamaz - çarşaflı yatakta yatamaz
        • hayvanlar içki içemez- gereğinden fazla içemez 
        • hayvanlar öldürülemez- hainler hariç  (tabi hain tanımı maddelerde olmadığı için Napolyon kimi hain ilan ederse o haindir)
        •  dört ayak iyi, iki ayak kötü- iki ayak dört ayaktan iyidir
        • bütün hayvanlar eşittir- ama bazı hayvanlar daha eşittir
        •  

      22 Ağustos 2014 Cuma

      Bilimin Arka Yüzü - Adrian Berry

      Bilimin Arka Yüzü -Adrian Berry
      Eser Adı: Bilimin Arka Yüzü
      Yazar : Adrian Berry
      Tür :
      Yayınevi: TÜBİTAK YAYINLARI
      Sayfa :
      Ek özellik:

      Açıklama : Bu kitap, dünyayı değiştiren buluş ve keşiflerle onları yapan insanların kimilerine ışık tutmaya çalışıyor. Bu, oldukça kişisel bir derleme; bilim tarihindeki önemli olayların 'eksiksiz' bir dökümü olması hiç düşünülmedi. Öyle olsaydı, o kadar oylumlu olurdu ki onu yerinden kaldırmak için Arkhimedes'in makalarından birine gereksinim duyulurdu. Niçin şunu değil de bunu seçtim? Çoğu durumda bunun yanıtı, hiçbir ilginç görgü tanığı ya da daha sonraki bir tarihsel anlatı bulamamış olmam. Örneğin kitapta, 1903'te ilk insanlı uçuşu yapan Wright kardeşler hakkında hiçbir şey yok. Neden? Çünkü yerel gazetenin -bilimi akılalmaz bulan kişilerden biri olan-editörü, bu 'gülünç hikaye'yi haber yapması için bir muhabir göndermeyecekti".

       Yorum : Çok güzel, okumaya değer. Her bölümde aa böylemiyniş dediğim çok şey oldu.

      • Gökbilimci Ptolemaios(Batlamyus) efsanesi: batı yönünde çok uzaklara yelken açan gemilerin dünyanın kenarından aşağı düşeceği, güney yönünde iyice uzaklara seyir etmeyi göze alanların ise güneşin dik ışınlarıyla kızaracağı.
      • Avrupanın 15. yuzyılda başlayan dünyayı sömürgeleştirme süreci, portekizli prens gemici Henrique ile başlar. Kendisi kısa bir askeri sefer dışında gemiye hiç ayak basmamış olmasına rağmen sayısız deniz seferi tertip ederek Batlamyus efsanesini yıkar. Bu süreçte Barine tipi gemilerin aksine rüzgara karşı yol alabilen Karavela türü gemiler geliştirilir. Kolomb gibi kaşiflerin kullandıkları gemilerdir.
      • Portalano: kıyılar ve limanları gösteren ayrıntılı deniz haritası. En eski deniz haritası 1275 ylında tarihlenen Carta Pisana portalanosudur.
      • Denizci usturlapları: Henrique'nin kaptanları ve gemicilerinin , Güneşin yada yıldızların yükseklikleri aracılığı ile bulundukları yerleri hesapladıkları bir alet. Matematik bilimleriyle ilgili başka bir çok şey gibi usturlap da Araplar tarafından bulunmuş olabilir.
      • Portekizli Macellan İsponyollar adına çalışıyor. 1494 yılında Papa IV. Aleksandır tarafından Cabo Verde Adaları’nı başlangıç noktası alarak, bu noktanın 370 fersah (1550 km) batısında Kuzey-Güney meridyeni çizildi. Dünya'nın Avrupa dışında kalan bölümleri iki ülke (İspanya ve Portekiz) arasında fethedilmek ve sömürgeleştirilmek üzere pay ediliyordu. Çizgi, Avrupa’nın haricindeki dünyayı Portekiz ve İspanya’ya ait iki parçaya ayıran sınır olarak kabul edildi. Bu anlaşma gereği eğer Macellan Hindistan'a varırsa toprakları ancak İspanya tacı adına zaptedebilileceğini anlatarak, İspanya kralından destek alarak keşiflere çıkıyor.
      • Kahvenin bulunuşu: http://handeelibir.blogcu.com/sabah-kahvesi/585667 buradakinin biraz daha ayrıntıları verilmiş hikaye hali
      • İlkel telgrafın bulunuşu ve aşama aşama gelişmesi. Telgraf elektirk akımını kullanan ilk haberleşme cihazı.
      • 2.dünya savaşı sırasında atom bombası çalışmalarına başlanması için,  kendisi Almanya'dan kaçmış bir yahudi olan Einstein'in ABD başkanı Franklin Roosevelt'e mektup yollaması. Nazi zulmunden kaçan alman-yahudi bilim adamları atom bombasını ilk önce Hitlerin bilim adamlarının bulmasından korkuyorlar ve ABD nin ilk önce bulmasını istiyorlar. Tabi bulunması için çalışmaların yapılması gerekiyor ve bunun içinde ABD başkanının ikna edilmesi gerekiyor. İkna işini ancak Einstein'nın yapacağına inanan 2 bilim adamı ise Einstein'nı ikna etmeye çalışıyor. Bu arada Einstein ABD de Dr. Moore ismini kullanıyormuş.
      • Eninstein mezun olduğunda üniversitede kendine bir kadro bulamıyor ve ilk bilimsel çalışmalarını bir patent ofisinde memur olarak çalışırken yayınlıyor.

      Sözler:

      Bacon (ithaftan sonraki sayfa); Kentleri kuranların, yasa yapanların, ulusal kahramanların, zorbaların kökünü kazıyanların ve bütün bunlara benzeyen insanların bıraktıkları olumlu izler çok kısa sürer; buna karşılık Mucitlerin eserleri daha şatafatsız, daha gösterişsizdir, ama izleri her yerde hissedilir ve sonsuza dek sürer.

      Kristof Kolomb (sy:2); Altını olan, her istediğini satın almasını sağlayan bir hazineye sahip olur; onunla dünyaya isteklerini kabu ettirir, hatta ruhunun cennete girmesini bile sağlar". (Hindistan'dan   ispanya kraliçesi Castilla İsabel'e gemiler dolusu altın ve köle gönderen Kolomb yoksuluk içinde ölür.)

      5 Nisan 2014 Cumartesi

      Genç Bilim Adamına Öğütler - P. B. Medawar

      Genç Bilim Adamına Öğütler -P. B. Medawar

      Eser Adı: Genç Bilim Adamına Öğütler
      Yazar : P. B. Medawar
      Tür : Deneme, Populer Bilim
      Yayınevi: Tubitak
      Sayfa : 126
       Ek özellik:

      Açıklama : Organ nakli konusundaki çalışmalarıyla 1960 Nobel Ödülünü kazanmış olan P. B. Medawar bu kitabıyla, uzun yıllarını verdiği bilimsel çalışmaların oluşturduğu kapsamlı birikimini, bilim dünyasına girmeyi düşünen ve girmiş olan her yaştan insanın hizmetine sunmaktadır. Kitap bir yönüyle bilimci olmak için gereken nitelikler, sağlanması gereken koşullar, bilimde kullanılan araştırma yöntemleri gibi konularda gündeme gelen pratik sorunları ele almakta; diğer yönüyle de bilim ve araştırma dünyasını, çıraklıktan Nobel Ödülü sonrasına taşıyan bu evrede akla gelebilecek tüm boyutlarıyla gözler önüne sermektedir.

      Yorum : 
      İçerik başlık kadar kapsayıcı değil malesef :(
      Bir kere sözelcilere hiç hitab etmiyor. Daha çok deney bazlı, laboratuvar odaklı araştırmacılar için uygun. 

      Bana çok farklı bir katkısı olduğunu söyleyemem. Ve işin kötü tarafı kitabı düşününce aklıma aşağıdakinden daha fazla bir şey gelmiyor :(


       Deney tarzları 4 çeşit:

      1. Bacon tarzı deney: Doğadan ardı ardına olan işlemler var ama bende farklı bir sırayla yada farklı bir işlem yapsam nolur düşüncesi ile deney düzeneği hazırlamak ve sonucu gözlemlemek. Mesala mayalanmış içki damıtıldığında ne olduğunu biliniyor ancak damıtık içki tekrar damıtılırsa ne olur? (bknz sayfa 84)
      2. Aristoteles tarzı deney: Bir önyargının doğruluğunu göstermek için deney düzenlemek. Mesala köpeğe yemek vermeden önce zil çalın, kısa süre sonra sadece zil sei köpeğin ağzının suyunu akıtıyor. (bknz sayfa 85)
      3. Galileo tarzı deney: hipotezlerimizi veya onların sonuçlarını sınadığımız bir dayanıklılık testi. Mesala Galileo'nun yerçekim ivmesi için yaptığı deney.  Bu tarz deney eleştireldir. Deneyle bir şeyi isapat emetk içi değil (çünkü bu umutsuz bir çabadır), geçersiz bir hipotezi çürütmek için düzenlenir.  Hatırlarsınız ho red edilmesi gereken bir hipotezdir, deney sonuçlarımız onu red edemiyorsa hipotez doğrudur. Yani red edemediğin müddetçe doğru budur :D Çağımız bilimcilerin kullandığı deney tazrı Galileo tarzı imiş. (bknz: sayfa 85)  Galileo tarzı ilgimi çekiyor diyenler burayı ziyaret edebilir: http://www.fizikist.com/icerik-galile-ve-hareket-144.html. Daha fazla bilgi diyenler buyrun: https://www.academia.edu/1017917/Galileo_ve_Modern_Mekanigin_Dogusu 
      4. Kant tarzı deney: Düşünsel deneylerdir. Ekonomi ve toplumsal istatistik tasarımları Kant tarzına örnektir. "Bakalım farklı bir bakış açısı ile ne tür sonuçlar elde edebilirz...?" (bknz sayfa 88)
      Ha birde bazı kavramlar var :
      Melioriz: Dünyanın doğa olarak daha iyiye gittiği, özelliklede insan çabasının bunu gerçekleştirebileceği yolundaki inanç
      Messiah: Bir halkın, bir ülkenin beklenen kurtarıcısı.
      Messianizm: Kurtarıcılık.
      Theodicty: İyiliğin var olması için kötülüğün gerekli olduğunu savunan felsefe.
      Arcadia: Eski yunanda saf ve mutlu insanların oturduğu rivayet edilen dağlık bir ülke.
      Millenerian: Kıyametten önce bin yıllık bir huzur ve barış yaşanacağı inanç.
      Hyper borean: Kuzey dağları ötesindeki sonsuz bolluk ve ışık ülkesinde yaşayan insanlar.

      not bu kavramları yazmaya üşenmiştim ama sağolsun aşağıdaki adreste kitap özetlenmiş :)

      Gençlerle Başbaşa - Ali Fuat Başgil

      Gençlerle Başbaşa-Ali Fuad Başgil
      Eser Adı: Gençlerle Başbaşa
      Yazar : Ali Fuad Başgil
      Tür : Deneme
      Yayınevi:
      Sayfa : 80
      Ek özellik:

      Açıklama : Ali Fuad Başgil´in bu eseri, yayınlandığı günden bu yana defalarca basılmış ve her nesile ayrı ayrı seslenmiştir. Büyük-küçük her insana verdiği ve vermeye devam edeceği şeyler şimdi olduğu gibi, nesiller boyu da devam edecektir. Kendisinin de belirttiği gibi "Bu kitap, sadece fikri çalışma atölyesinin genç ve tecrübesiz çırakları için faydalı olabilecek bir rehberdir." Gerçi her ne kadar kendisi böyle söylese de, bu kitap genç ve tecrübesiz çıraklara da rehber olmakla beraber, yaşlı ve tecrübeli ustaların da rehberi olabilecek kıvamdadır. Özellikle, seçilen konuların ve yazarının dostane üslubuyla bu nadide eser, nesillere daima ilham olabilecek yapıdadır. Yine yazarın deyimiyle: "Geleceğin ümidi olan gençleri, bunalımdan, iradesiz ve cesaretsiz yaşamaktan kurtaracak olan bu kitap; başarılı olmanın sırlarını göstermektedir." Bu doğrultuda güzel de bir rehber olacaktır.

      Yorum : Mutalaka okunmalı. Özellikle liseden çıkıp üniversiteye başlayan gençliğin okuması gerekli. Böylece üniversite yıllarında ne yapmalı ne yapmamalıyı planlayacak ve hayatının en verimli dönemini rastgele geçirmeyecektir. Yoğun bir dönemde olduğumdan diğer yorumları daha sonra ekleyeceğim.

      4 Ocak 2014 Cumartesi

      Yaşamın Sırrı DNA - Bahri Karaçay

      Yaşamın Sırrı DNA -Bahri Karaçay
      Eser Adı: Yaşamın Sırrı DNA
      Yazar : Bahri Karaçay
      Tür : Populer Bilim
      Yayınevi: Tubitak Populer Bilim Kitapları
      Sayfa : 360
      Ek özellik: Bahrikaracay.com

      Açıklama : 
      1953 yılında DNAnın keşfedilmesi insanlık tarihinde yepyeni bir sayfa açtı. Aradan geçen sürede genetik bilginin ve biyolojik sistemlerin nasıl çalıştığını öğrenmekle kalmadık, izleyici koltuğundan kalkıp canlıların yaşam kodunu değiştirerek yaşam süreçlerine yön verebilir hale geldik. Gen tedavisi ile hastalığa sebep olan genlerin yerine sağlıklı kopyalarını aktarıp tedavi sağladık. İnsan kök hücrelerini elde ettikten sonra, vücudumuzu oluşturan hücrelere ve dokulara dönüşüm programlarını öğrenerek insan ömrünü uzatma yönünde önemli çalışmalar yapmaya başladık. 2000de insanın yaşam sırrını içeren genetik kodunu okumayı başararak, her alanda etkilerini göreceğimiz yepyeni bir çağın kapılarını aralamış olduk. Artık her yeni doğan bireyin, altı milyar harfle yazılmış bir "kullanım kılavuzuyla" birlikte dünyaya geldiğini biliyoruz.(Arka kapaktan)

        Yorum : 
      Okuyucu sıkmayan, rahat bir dille yazılmış. Çok fazla bilgi yüklemeden ama sığda bırakmadan anlatılmış.
      Güncel bilim gayet anlaşılır açıklanmış. Mesala:
      Dolly ve kopyalama konusu.
      Türlerin kökeni Afrika kısmı gayet bilgilendirici.
      Kök Hücre bölümü çok güzel
      Gen tedavisi bölümü baya bilgilendirici

      Baya hızlı ve kolay okudum.

       Sırf genel kültür olsun, neymiş şu DNA, genler, genetik derseniz okuyun bence.